(Haber: Mesut Şahin)
Cumhuriyet döneminde asıl olarak köye öğretmen tahsis etmek amacıyla, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç öncülüğünde 17 Nisan 1940 tarihinde 3803 sayılı kanunla kurulan Köy Enstitüleri, Türk eğitim sisteminin tarihi içerisinde önemli bir yeri olan ve eğitim sistemimiz tarihinde önemli izler bırakmış eğitim kurumlarından biridir. Köy Enstitüleri, öğrencilerin bilgi ve yeteneklerinin geliştirilmesini amaçlarken, aynı zamanda okulda kazanılan bilgilerin hayatın tüm alanlarına uygulanmasını amaçlayan, bu amaç doğrultusunda da eğitim sürecini hem teorik hem uygulamalı olarak tamamlayan kuruluşlardı.
Yeni kurulan genç cumhuriyetin en dikkat çeken kurumlarından biri olan Köy Enstitüleri, köy çocuklarını birer öğretmen olarak yetiştirmiş ve öğretmen olarak yetiştirdiği köy çocuklarını yine kendi köylerine öğretmen olarak dönmelerini sağlayarak, yaşadıkları, doğup büyüdükleri köyde tarımdan duvarcılığa, hayvancılıktan marangozluğa kadar tüm meslekleri öğretmelerini amaçlayan kurumlar olarak göze çarpar.
Bireysel katılımı desteklemesi, kollektif etkinlikler ile işbirliğine önem vermesi, demokratik tutum anlayışını benimseyen ders programları, uygulanan yöntem ve ilkeleri ile pek çok ülkenin de dikkatini çeken Köy Enstitülerinde öngörülen eğitim süresi toplam 5 yıldır. Bu sürenin yarısı kültür derslerine, dörtte biri tarım derslerine ve çalışmalarına, dörtte biri de sanat ya da teknik bilgi derslerine ve çalışmalarına ayrılmıştır. Temel ilkelerinde de belirtildiği üzere köy enstitülerinin özü, yaparak, yaşayarak öğrenme üzerinden yükselmiştir. Enstitülerde arıcılık, bağcılık, marangozluk, sağlık hizmetleri, inşaat işleri, demircilik gibi meslek konular teorik ve uygulamalı olarak öğretilmiştir. Böylelikle bu enstitülerden mezun olan öğretmenler, köylerinde, enstitüde öğrendikleri tüm bilgileri, köy çocuklarına öğreterek kalkınma hamlesinin başlangıcını sağlamışlardır. Köylerde ilkokulu meslek öğrenerek tamamlayan öğrenciler, ülkede çeşitli alanlarda üretimlerin içerisinde yer almışlardır.
-İvriz Köy Enstitüsü-
Türkiye’de 21 farklı noktada kurulan köy enstitülerinden birisi de, Ereğli ilçesinde kurulan İvriz Köy Enstitüsü’dür. İvriz Köy Enstitüsü, ilk olarak o dönemki adı Zanapa olan, bugünkü ismi Halkapınar’da 10 Kasım 1940 tarihinde 20 derslikli bir okul binasında hizmetine başladı. Öğrenciler, burada eğitim görürken bir yandan da, Ereğli-Yıldızlı (Durlaz) arasında bugünkü İvriz Sosyal Bilimler Lisesi’nin bulunduğu alana enstitü binasını kendi imkanları ve işçilikleri ile inşa etmeye başlarlar. Sonunda, 20 Haziran 1942 tarihinde okul tamamlanır ve İvriz Köy Enstitüsü burada eğitim hayatına devam eder. Burada yapılmış olan 40 tane binayı, öğrenciler, öğretmenler, okul müdürleri, memurları, hizmetçileri kendi güçleri ile yaptılar.
Türkiye’de kurulan 17. Enstitü olması nedeni ile İvriz köy Enstitüsünün temel kazıkları çakılırken, “17. Kazık çakılıyor” denilmiştir.
İvriz Köy Enstitüsü 4 Şubat 1954 yılında İvriz öğretmen okulu adını almış, atölyesi hizmete girmiş elektrik, su, sinema, hastane, banyo, kanalizasyon gibi modern tesisleri bünyesinde barındırmıştır.
Bahçesinde 3.000 elma 200 kayısı 100 şeftali, 200 armut ağacı 350 vişne ve 18 dönüm bağ yetiştirilmiştir.