Toplumumuzda “eski kışlar” diye nitelendirilen, bugünkü kış şartlarına göre daha ağır geçtiği bilinen kış mevsimlerini eskilerin anlatımlarından anımsarız.
Konya bölgesinde şiddetli kış olarak hafızalara kazınan birkaç dönem olmuş. Bunlardan biri, 1946 yılında yaşanan ve Konya halkının ‘Koca Kar’ olarak adlandırdığı kış mevsimidir. Konya halkı bir e 1954 yılında ağır bir kış geçirmiş. Ancak, Konya bölgesinde yaşanan bilinen en şiddetli kış, 1971 yılında etkili olmuş. Hem de halkın, tam da bahar geldi, havalar ısındı dediği Mart ayında. Mart 1971’de yaşanan bu ağır kış mevsiminde 67 kişi soğuklar ve tipi nedeni ile yaşamını yitirmiş.
Takvimler 13 Mart 1971’i gösterdiğinde ikindi saatlerinde aniden bastıran kar yağışı ve fırtına, o gün Konya’da hayatı felç etti. Fırtına ve kar öyle şiddetliydi ki, o anda yolda olanlar araçlarını yol ortasında bırakıp bir yerlere sığınmaya çalışmışlar, o gün esnaf dükkanını kapatıp evine gidememiş, dükkanlarında sabahlamıştı.
Konya’da meydana gelen bu fırtına ve şiddetli kış ile ilgili olarak, olayın şahitlerinin ve olayı yaşayanların anlattıkları, çeşitli kaynaklarda yer almıştır.
Tanıkların anlattıkları ve dönemin gazetelerinden derlenen verilere göre, Konya’da o gün şehre 24 saat boyunca elektrik dahi verilememiş.
13 Mart 1971 Cumartesi günü ikindi saatlerinde aniden bastıran fırtınanın ertesi günü sabah saatlerine kadar etkili olan fırtına ile ilgili hem olayı yaşayanların hem de dönemin gazetelerinin anlattıklarına göre, fırtına esnasında koyun otlatan 4 çobanın, otlattıkları 300 koyun ile birlikte donarak öldüğü; Hatunsaray bölgesinde 2400 koyunun donarak telef olduğu; Çumra ilçesinde 9 kişinin donduğu; Karapınar ilçesinde 2 çobanın arazide donmuş halde bulunduğu belirtiliyor.
Yine tanıkların anlattıklarına göre, o gün etkili olan fırtına nedeni ile görüş mesafesi sıfıra düşmüş, insanlar, fırtınanın meydana getirdiği basınç nedeni ile nefes dahi alamayacak dereceye gelmişler. Fırtınada, şehir merkezinde yaşamını yitirenlerle ilgili olarak tespit edilen ilginç durum ise, kent merkezinde hayatını kaybedenlerin donarak değil, fırtınanın basıncı nedeni ile nefes alamadıkları ve boğularak yaşamını yitirmiş olmalarıydı.