-Vatan Partisi’nden Üretim Devrimi Kurultayı
-Kültür Merkezinde Gerçekleşen Kurultayda Üretimin Önemi ve Özelleştirmenin Zararları Vurgulandı
Vatan Partisi Ereğli İlçe Başkanlığı, Ereğli’de düzenlediği “Üretim Devrimi Kurultayı”nda tarımın ve üretimin önemine dikkat çekti.
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve eski dönem TBMM Başkan vekili Hasan Korkmazcan, Konya Hay-Koop Başkanı Ali Gedikkaya ve Vatan Partisi Ereğli İlçe Başkanı, aynı zamanda Ulusal Strateji Merkezi Tarım Komisyonu Üyesi Ziraat Mühendisi Süleyman Yurddaşer’in konuşmacı olarak katıldığı kurultayda, özelleştirmeler, tarım arazilerin satışı gıda güvenliği konularının önemine dikkat çekildi.
Programın açılış konuşmasını yapan Konya Hay-Koop Başkanı Ali Gedikkaya, konuşmasında, Türkiye’nin güçlü olmak için üretmek zorunda olduğuna dikkat çekti ve “Mustafa Kemal AtATÜRK, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra ekonomik alanlarda da atılım yapmaya başladı ve karma ekonomi modelini getirerek uygulamaya koydu. Bu modelle Türkiye, dünyanın en hızlı kalkınan ülkesi oldu. Ancak geldiğimiz noktada, neoliberalizm modeli ile yapılan özelleştirmeler sonucunda dışarıdan gıda ürünü alan bir ülke haline geldik. BU özelleştirmelere dur diyen ve üretimin gerekliliğini savunan tek parti ise Vatan Partisi” dedi.
-Gıda Güvenliğinin Temeli Tarımdadır-
Kurultayda, tarım ve hayvancılıkta önemli konulara değinen Vatan Partisi Ereğli İlçe Başkanı ve Ulusal Strateji Merkezi Tarım Komisyonu Üyesi Ziraat Mühendisi Süleyman Yurddaşer, konuşmasında, Ereğli’de yapılan tarım arazisi satışlarının da ileriki günlerde büyük sıkıntılara neden olacağının altını çizdi.
“Bizim, Avrupa’dan 35 yıl önce uygulamaya koyduğumuz başarılı üretim modelleri tek edildi, ancak Avrupa bu modeli uygulayarak başarılı oldu” diyen Süleyman Yurddaşer, “Gıda güvenliğinin temeli tarımdır. Tarımda başarılı olamazsak hiçbir şeyde başarılı olamayız. Bakın Avrupa Birliği, oluşum aşamasında aldığı kararların birinci maddesini tarım uygulamasına verdi. Kendi üreticisini, kendi çiftçini korumak için 7 maddelik bir program hazırlayan Avrupa, bu maddeleri arasına, “Düşük fiyatlı üçüncü ülke tarım ürünlerinin birlik pazarını ele geçirmesin önleme”ye dayalı politikalar uyguladı. Hayvancılıkta, öngörülü çalışmaları ile, verimsiz veya düşük verimli hayvanlarını, kırsal kalkınma hibeleri adı altında bizlere sattılar ve bizim siyasetçilerimiz de bunu alkışladılar. Çiftçilerimizi lisanslı depoculuk sistemine özendirdiler. Bunun sonucu olarak da üreticilerin, ürünlerini stoklayarak daha fazla parayla piyasaya sürmelerine, bunu yaparken de verdikleri lisans ile krediler açarak üreticiyi bankalara bağladılar. Ziraat bankası da, üreticiye vermediği düşük faizli kredileri lisanslı depoculara vererek ucuz ürün temininin önünü kapattı” dedi.
-Cumhuriyet Döneminde Kurulan Tesislerimize Sahip Çıkılmalıydı-
Türkiye’nin, üretimde güçlü bir ülke olmasının, tarımdan geçtiğine de dikkat çeken Yurddaşer, “Cumhuriyet kurulduktan sonra tarımda ve hayvancılıkta kalkınmayı sağlayacak tesisler meydana getirdi. Et Balık Kurumu, Şeker Fabrikaları, Tekel, Toprak Mahsulleri Ofisi, Sümerbanklar, bunlardan bazıları. Bu tesisler, çiftçiye destek olan, üretimin devamlılığını sağlayan tesislerdi. Bizim 1923 yılında kurduğumuz bu tesisleri Avrupa 1960’lı yıllarda kurmaya başladı. Ancak Avrupa bu tesislerini korurken biz özelleştirme adı altında sattık” dedi.
Ereğli ve bölgesinde son 10 yıldır yoğun bir şekilde görülen tarım arazisi satışlarını da eleştiren Süleyman Yurddaşer; Benim köyüm Kutören de dahil olmak üzere bu bölgede binlerce dönüm tarım arazileri yok pahasına satıldı. Kimin aldığı belli değil. Tapuda isim yazıyor ama perde arkasındaki isimler başka. Dünyadaki tarım arazilerinin bilgilerini toplayan ABD merkezli bir şirket vasıtası ile sermayedarlara bu tarım arazileri satıldı. Bizim bu bölge ile ilgili hiçbir bilgisi ve ilgisi olmayan İskenderun’daki demirci, Kutören’de binlerce dönüm tarım arazisi alıyor. Hatay’daki hiç tanımadığımız birisi çıkıp gelip Yeniköy’de binlerce dönüm tarım arazisi alıyor ve arazileri de bedava denilebilecek fiyatlara alıyorlar. Eğer uyanmazsak, bizi buralarda yaşatmazlar” dedi.